10 Şubat 2010 Çarşamba


love

dream...

rain

thinkin

edited by me and this one me

typographic portreit by me

leafs

I write with light

8 Şubat 2010 Pazartesi


GHOST!!By Me
ISTANBULustration!!!by Me
treesandclouds
bebek

Ne?

hayal meyal ve bir o kadar renkli ama içine kapanık garip bişşey.

bazen sığamam kabıma taşarım.

sarhoşşşşşştum hatıırrlamııyyrum.
Yarattıığğıım bu keşmekeşte keşkelerimle meşkteyim.

bazen göremez insan yürek ressamının boyadığı tabloyu gözleriyle
bazen anlıyamaz insan o tabloda kullanılan malzemeyi elleriyle
ve çoğuzaman duyamaz insan tabloya vurulan fırça darbelerinin mırıldanıışlarını kulaklarııyla...
inanmak gerek bazen öyle bir tablonun varlığına,
belki görmemeli göz, hissetmemeli ten ve duymamalıı kulak,
inanmaktır bu işin raconu belkide...

3 Şubat 2010 Çarşamba

sağğlamdır benim özüm

açık seçik düşlere daldım düşündüm
yalnızlıgın havası çok sogukmuş üşüttüm
kalemimi bırakmam asla yaklaşamaz bana hüzün
oku yaşa bu sözleri yaza dönüşüverir güzün
kirden pislikten kararmış o güzel yüzün
hayattayken hatırlamadıgın dostlarını bi düşün
attıgın kazıklara söyledigin yalanlaradır sözüm
siyahları kapatanda beyazları görende benim gözüm
fazla yakın olma bana yanar tutuşur kaşın gözün
çok yüksek derecede kavrulmuş benim kara közüm
penceremde asılı durandır benim hüznüm
insan olmak zor iş be gözüm ama saglamdır benim özüm.

serççe kuşşu

Kaldırımlar agladı ağlayalı yıllar oldu dövündüm üzerlerinde
Göz yaşlarım anılarımdı düşlediklerimle yıprandım
Çelimsiz bir serçe kuşu ömrüne pek bi anlam yüklemişim yeni anladım
Hayallerim bulut oldu çöktü üstüme üfledim açıldı gökyüzüm
Sarımtrak bir sonbahar yaprağı oldu kalbim boyun eğdi kahpe rüzgarlara
Çıkmaz istikametlerimde çıkıştım riyakar nefse sövdüm içime içimi dışıma kattım
Yarımı böldüm döndüm yarimi andım tesellimdi yarına sadık kaldım andıma
Küflü bedenlerde kolpa kalpler gördüm korktum önüme bi duvar ördüm
Gömüldüm kazdıgım dev çukura kaydı hayallerim usulca yanıma
Umutlarımı mumla arar oldum ayazda verdim boynumu giyotin altına
Uçan kelebek oldum kelebek ömrümde uçamadım böğrümde bi düğümdü dünüm konamadım dalıma
Koşamadım ben uçan hayallerimin peşinden kaçamadım aynama çizdigim suratsız adamdan uzaklaşamadım
Kalbim öldü söndü ruhumun alevi ateşe gömüldü kumla kül oldu tümü
İnşaa ettigim kumdan prensesime el kol yaptım baktı kortku yüzüme yüzünü kapadı eli ile
Ardıma sakladıgım kendimi teslim ettim gölgeye ..

toz duman

ya tozu dumana katarsın yada tozumu dumanımı yutarsın
sözlerimdeki mana ateşine su olsan dokunamazsın
geçmişi yok sayan gelecege önceki günü anlatamazsın
sen farkına varamazsın esen rüzgarda soludugun nefes adım
kelimelerinizi kumdan kalelerime tıktım tıkabasa
tıkıldım okyanusun ortasında fok balıklarıyla sıkıldım
bak dimi ne fesadım yaptıgın hataları sevaba saydım günahlarını yaktım
uçurumda bir melek gördüm düşünmeden kendimi attım
andımı attım beton üstü çamur yerlere bastım geçtim ardıma bakmadan
öyleki inandım ben kalbime hissettiklerine yaradanı seçtim anneme sormadan
hayallerimin beni götürdügü yerde beni gördüm ben senden geçtim
ufukta bir deniz kızı farkettim dalgasında boguldum ben kendimden geçtim
kime göre gereksiz ben kime göre sebepsizdim ben heççtim
uzaktan bakakaldıgın yollardanan ay karanlık ben tek başıma geçtim gittim
yolun sonu karlı dolu ver elime tuzlu suyu ben cefasını çekecektim
kalbime kazırken adını unuttum ben heyecandan heceleyecektim
sag elime kitabı veren melege sol elimle selam verecektim olmadı
kalkmadı sol yanım uyuştu bakmadı gözlerime gözbebeklerim dondu kaldı
beyaz kapı açıldı kulaklarım kabardı ırmaklardan gelen aşk çıglıklarına
sabrım taştı sabır taşım çatladı bırakın kavuşayım dünyevi aşklarıma
bak hele ne güzel oldu makalen doldu son nokta kondu yine
yıldızlarım kayboldu güneşim dogdu kederim boguldu yine
felaketim oldu duygularım soyuldu kalbim yoruldu ve yine
hasatım talan oldu ruhum hantal ben inanamadım eski meşklerime

bilirim

biliyorum dertli sigaramda tüten dumanda gizli hayallerim
izledigim tüm rüyalarda aynı imgelerle seviştim
emektar yatagımın cefakar prensesi
bugulu aynamda göremedigim gözlerimin tek ikizi
hiç bir zaman meleklerimle konusacak kadar şeytan olamadım
bulutlardan atladım hayallerimi takibe daldım
devekuşu yavrusu gibi imrendim özgürce uçan kartallara
ama sevemedim gökyüzünü güneş küsmüş bana aydınlıgım zifiri hep kara
kalleş olamadım adını kalbime yazdım kazıyamadım daglara ovalara
ihanet edemedim sahibi olan ceylanlara
herkezin tutuldugu bir güneş vardır bilirim
gece ayazında pencere ucunda katili oldugun hayalleride bilirim
ben iyi bilirim kabuk tutmuş kalbe merhem bulamamayı

herşşeyim

düşünmeden dinle beni sadece hisset
karamsarlıgımı dagıtan parlak güneş
sessizligimin yüzüne patlayan volkan ateş
şşş artık sessiz ol sakinleş ve dinle.
bak duyuyormusun?
bu sessizlik huzurun çıglıkları ve gözlerini karart
sadece derin nefes al.
huzurun ferahlıgını hissedebiliryomusun cigerlerinde.
evet burası bizim dünyamız evet kirlenenlerden uzak ve masum.
burada asıl olan tüm yalanlara sagır kulaklarla
tüm igrencliklere kör gözlerle
tamamiyle sevgiye açık kalbimizle bakmak.
dedim ya yalnızlıgımın en masum katilisin
ve huzrumun ilham kaynagı
isyanlarımı bastıran gardiyan
ölüm döşegindeki umudumun mucizesisin.
beni hayata döndürensin
ellerimsin zaman zaman
hayata tutundugum ellerim
gözlerimsin güzelliklere açılmış olan gözlerim
ve yazdıgım en güzel şiirin son cümlesini bir türlü bitiremedigim.
her gün yeniden okudugum ve son cümlesini sonunda kurdugum
evet sen benim ruh eşimsin
evet kalbimsin.
aynaya baktıgımda göz bebeklerimde gülümseyen gözbebegim
herseyim.

kahır

buhurdanlar dolu odamın her bir yanında
pencerelerim buhulanmış hicran yollarında
hevaperest agızların ses-leri kulaklarımda
bir sag yanımda bir sol yanımda melegim ben inanırım onlara
parmaklarıma sarılmış bırakmıyor bad-ı saba
nede güzeldir onunla uyanmak yeni doğan her sabaha
ne dert kalır ne kahır avuclarım semada
gözlerimden intihar edenler için ağlarım ben usulca
şevkatperver bebekler doğsun her yeni güne
bühtan eden diller yansın tutuşsun kor ateşte
yankılansın enin-i kalpleri baktıgın o fecrde
görürsün onları aglarken kollarında sert kelepçe

gece olunca

ben geldimm
sigaramı yeni bitirdim güneş düştü yine bilinmez yerlere karanlık çöktü yine odamın sessizligine
anılarım çocuklugum aşklarım her gece defalarca başa sardıgım birkaç şarkım
penceremde görünen buğulu suratım ve ateşini gözyaşlarımla öldürdügüm eskiden kalma çakmagım
kalp agrılarım sonunu göremedigim düşlerim yaşadıklarımdan daha fazla acı veren katil hayallerim
hayatımın ıssızlıgında birkere bile duyuramadıgım haykırışlarım ve baş ucumda beni izleyen küçük kırık aynam
gülmelerim aglamalarım gözyaşlarım kahkahalarım hıçkırıklarım deniz olur dalgalanır taşar üstüme gece olunca
ay ışıgını çeker üstümden görmemek için nemli gözlerimi dertlenmemek için gider götürür güneşten çaldığı ışıgını başka yerlere